|
|
TÜRK - TACİK İŞ KONSEYİ HAKKINDA BİLGİ
Türk - Tacik İş Konseyi'nin Türk tarafı 1993 yılında oluşturulmuştur. 1994 yılı
Mayıs ayında, Tacikistan'ın Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı İzatullah Hayoyev'in
ülkemizi ziyareti sırasında, karşı gerekli mutabakat sağlanmışsa da karşı
kanadın faaliyete geçmesi uzun süre boyunca gerçekleştirilememiştir. Türk-Tacik
İş Konseyi’nin karşı kanadının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 23-24 Ekim 2003
tarihlerinde Tacikistan’a yaptığı ziyaret sırasında kurulabilmiştir. Türk-Tacik
İş Konseyi’nin Başkanlığını Ahmet Şahap Ünlü yapmaktadır. Karşı kanat başkanı
ise Tacikistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şarif Saidov’dur. İş Konseyi’nin
karşı kanadının oluşturulması sayesinde Türk-Tacik İş Konseyi çalışmalarını daha
etkin bir şekilde sürdürme imkanına kavuşmuştur. Birinci Ortak Toplantı,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde Tacikistan’a
yaptığı ziyaret çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Devam...
|
|
|
Tacikistan Sanayi ve Ticaret
Bakanı Esrail MAHMUDOV ASİAD'a Konuk Oldu
Tacirler Holding Tuzla Fabrikası,
Kondaş Kondansatör Gebze Tesisleri, Artemis A.Ş.’nin GOSB’taki fabrikası, Ödül
İlaç San. A.Ş. ve Tayaş Gıda San. A.Ş. ve Mehmet Çelik Şirketler Grubu
tesislerini gezen Tacik Bakan, öncelikle ASİAD’a ve Tacikistan’da yatırımları
bulunan Mehmet Çelik Şirketler Grubu’na teşekkürlerini sundu.Hilton –
İstanbul’da gerçekleştirilen “Tacikistan’da Ticaret ve Yatırım İmkanları” konulu
konferansta konuşan Tacik Bakan; Tacikistan’ın Türk firmaları açısından
elverişli bir yatırım merkezi olduğunu ve Avrupa’dan önce davranarak, buradaki
yatırım imkanlarının değerlendirilmesini istedi. Tacikistan’ın zor coğrafi
koşullarına karşılık, ulaşım sisteminin gelişmişliğine dikkat çeken Bakan,
özellikle tekstil, enerji ve deri sektöründeki firmaların, Tacikistan’a yatırım
yapmaları çağrısında bulundu. MAHMUDOV, “Son zamanlarda Türkiye, İran, Pakistan
ve Çin ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak kardeş
gördüğümüz Türkiye, bizim için farklı bir öneme sahip. Biz birbirimizi daha iyi
anlıyoruz. Paylaştığımız ortak değerler var” şeklinde konuştu.
Devam...
|
|
|
İşte bu
portreler Kabil'de hayatını başladığının açık delili. başladığının açık delili.
(Gülden AYDIN 12.03.2002 Hürriyet Gazetesi)
Sovyet işgalinde, iç savaşta ve Taliban döneminde zarar
gören, hayattan mahrum kalan Afgan kadınları büyük bir hızla okullarına,
işlerine geri dönüyor."
Kabil günlerimizde çok sayıda kadınla ve erkekle
konuştuk. Bütün içtenlikleriyle bize evlerini ve yüreklerini açtılar. Gündelik
hayatlarına, duygularına, umutlarına ve mahremiyetlerine tanık olduk. Savaşın ve
şiddetin bir hayat tarzı olduğu bu ülkede insanların çok mağrur ve çok zarif
olduklarını gördük. Mekey, Meliha, Nebile, Şükriye, Nuriye ve Nesrin gibi çok
sayıda Afgan kadınıyla konuştuk; burkalı- burkasız, zengin-yoksul,
evkadını-sanatçı... Afganistan barışı, insanca yaşamayı, mutluluğu, güzel ve iyi
olan ne varsa herşeyi yaşamayı o kadar çok hakkediyor ki.
Devam...
|
|
|
Afgan Savaşı için Pakistan’da neredeyse
herkes aynı yorumu yapıyor: Bekleyin, savaş daha yeni başlıyor. Bir gazeteci ise
bunu şöyle açıklıyor: Rakip güçlüyse saklanır ve beklerler. Peştun kültürü böyle
birşeydir...
(Hasan CEMAL 07.03.2002 Milliyet Gazetesi)
İSLAMABAD
Gece boyunca uçtuk İstanbul’dan Karaçi’ye. Pakistan’ın başkenti
İslamabad’a bizi götürecek uçak sabahın köründeydi. Havalanırken dokunaklı bir
ses yükseldi hoparlörden... Sefer duası okunuyordu. İngiliz usulü sütlü çay
servisiyle birlikte Pakistan’ın İngilizce gazetelerine göz atmaya başladım.
Manşetler birbirinin aynıydı:
"Kâbil’in güneydoğusunda, Doğu Afganistan dağlarında şiddetli
çarpışmalar... Taliban ve El Kaide direniyor. Bir Amerikan helikopteri
düşürüldü. Amerikan özel birliklerinden dokuz asker öldü."
Daha yapacak çok iş var
Amerikan kara harekâtına sahne olan bölge, Pakistan’la sınırdaş olan
Paktia eyaleti. Başkenti Gardez. Usame bin Ladin’in Tora Bora dağlarının devamı
olan bu yerlerde saklandığı söyleniyor.
Nation gazetesi daha taraf bir havadaydı. ‘El Kaide savaşçıları’ndan söz
etmiş ve Amerikan helikopterinin düşürülmüş olmasından üstü örtülü bir
memnuniyet duyarcasına vermiş haberi... Bir başyazı:
"Afganistan’daki savaş bitmiş olmaktan hâlâ çok uzak gözüküyor."
Devam...
|
|
|
Onlar
bizim prestijimiz
(Şerif ERDİKİCİ 07.02.2000 Zaman Gazetesi )
‘Bize eleman yetiştiriyorlar’
Diplomatlardan sonra işadamları da, dünyanın dört bir yanında açılmış
Türk okullarının Türkiye için taşıdığı öneme dikkat çekerek, bu okulların,
dışarıda iş yapan Türk işadamlarına prestij sağladığını ve eleman ihtiyacını
karşıladığını vurguladılar.
Türk okullarına işadamlarından destek. Büyükelçiliklerden sonra yabancı
ülkelerde iş yapan Türk işadamlarından da Türk okullarına övgü ve destek geldi.
İşadamları, okulların eleman temiminden işadamlarının devlet kademelerinde
önünün açılmasına kadar birçok faydasının söz konusu olduğunu ifade ettiler.
Gökyiğit: Bizi rahatlatıyorlar
Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK Yönetim Kurulu üyesi Nihat
Gökyiğit, bu okulları gezdiğini ve çok başarılı bulduğunu ifade ederek, “Ben
zaten bunu her platformda ifade ediyorum. Okullar bir boşluğu dolduruyorlar.
Buradan çıkan çocukların hem Türkçeyi hem de mahalli dili konuşmaları tabii ki
istihdam açısından bizi rahatlatacaktır.” dedi.
Devam...
|
|
|
|
|