Onlar
bizim prestijimiz
‘Bize eleman yetiştiriyorlar’
Diplomatlardan sonra işadamları da, dünyanın dört bir yanında açılmış
Türk okullarının Türkiye için taşıdığı öneme dikkat çekerek, bu okulların,
dışarıda iş yapan Türk işadamlarına prestij sağladığını ve eleman ihtiyacını
karşıladığını vurguladılar.
Türk okullarına işadamlarından destek. Büyükelçiliklerden sonra yabancı
ülkelerde iş yapan Türk işadamlarından da Türk okullarına övgü ve destek geldi.
İşadamları, okulların eleman temiminden işadamlarının devlet kademelerinde
önünün açılmasına kadar birçok faydasının söz konusu olduğunu ifade ettiler.
Gökyiğit: Bizi rahatlatıyorlar
Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK Yönetim Kurulu üyesi Nihat
Gökyiğit, bu okulları gezdiğini ve çok başarılı bulduğunu ifade ederek, “Ben
zaten bunu her platformda ifade ediyorum. Okullar bir boşluğu dolduruyorlar.
Buradan çıkan çocukların hem Türkçeyi hem de mahalli dili konuşmaları tabii ki
istihdam açısından bizi rahatlatacaktır.” dedi.
Gigin: İmajımızı yeniledi
Tekfen holding yönetim kurulu üyesi ve Türkiye Gürcistan İş Konseyi
Başkanı Murat Gigin, bu okulların kıvanç getirdiğini, imajımızı yenilediğini ve
uzun vadede atılmış olan koca bir adım olduğunu düşündüğünü ifade etti. Gigin,
şöyle devam etti: “Milli Eğitimin yapması gereken, imkansızlıklar nedeniyle
uzanamadığı bu hizmeti Türk müteşebbisi gidip kendisi kurmuşlar. Güzel bir
hizmet sunuyor kanaatindeyim. Bu ekolden yetişen kişilerin Türk işadamına ve
Türk dünyasına daha sıcak bakacağı da ortada.” dedi.
Erkin: Büyük ülke işi
Tekser İnşaat Başkan Yardımcısı Tuğrul Erkin ise bütün yayılmacı ve
büyük ülkelerin en fazla etkilerini, etkinliklerini kültür sahasında
sürdürdüklerini anlatarak şöyle dedi: “Dilinizi öğretiyorsunuz, dininizi
öğretiyorsunuz yerine göre. Yerine göre sanatınızı öğretiyorsunuz, yerine göre
teknolojisini öğretiyorsunuz. Teknik okullarınızda okuyorlar. Ve teknolojinizi
kullanmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla bunlar çok etkin şeyler.” dedi.
Ünlü: Yetişmiş insan gücü
Letonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Şahap Ünlü, yalnız Orta Asya
cumhuriyetlerinde değil, dünyanın her tarafına yayılmış Türk eğitim uzmanlarının
ağırlıkta olduğu okullarda feyz alan gençlerin her alanda faydalı olduğuna
dikkat çekti. Ünlü, “Çok daha mühimi bir defa orada bir yetişmiş, Türkiye’ye
aşina, Türkçe bilen, kadro bulma müşkülini ortadan kaldırmış olacaksınız. Bu
insanlar yetişmiş insan potansiyeli. Faydalı olacağından şüphe yok.”
Gür: Sizi tanıyan insanlar buluyorsunuz
Türk-Kırgız İş Konseyi Başkanı Turgut Gür, Türk okullarında yetişen
çocuklar doğal olarak Türkçe öğrenmelerinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek,
“Türk örf ve adetlerini öğreniyorlar. Türk düşünüşünü, Türk mantığını
tanıyorlar. O ülkelere giden işadamlarımızın insan kaynaklarının alt yapısını
oluştururlar doğal olarak ve orada çalışacak işadamlarımız, Türkçe konuşan, o
ülkenin vatandaşı olan, o ülkenin örf adetlerini bilen, o ülkede kontakları
bilen insanlarla çalışırsa o ülkede daha iyi başarılı olur yerleşir.” dedi.
Varlıer: Her yerde olmalı
Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay Varlıer, bu okulların
ise açılmasının yararlı bir şey olduğunu ifade etti. Varlıer şöyle dedi: “Çünkü
oralarda okuyan öğrenciler Türkiye ile daha yakın ilişki içine gireceklerdir.
Bizim kültürümüzü, bizim insanımızı, bizim değerlerimizi alacaklardır. Ve bu tür
okulların yalnızca oralarda değil, başka yerlerde de kurulmasında yarar var.
Yeter ki bu okularda verilen eğitim, Türk Cumhuriyeti’nin anayasası içindeki
laik, demokratik, cumhuriyet ilkeleri çerçevesinde eğitim versinler. O okullarda
yetişen gençlerin daha üst mevkilere geldiği vakit bizlere daha olumlu
bakacaklardır.”
Yücel: Dostluğu pekiştirecekler
Türk-Azerbaycan İş konseyi Başkanı Ali Yücel ise oradaki okullarda üstün
eğitimin dışında Türk öğretmenlerin terbiyesi ile yetişmiş çocukların mezun
olmasının ülkemiz için, iki ülke ilişkileri için ve o ülke için bir kazanç
olduğunu vurguladı: Yücel, “Bu ülkelere bakarken daha önce şunu düşünüyoruz:
Serbest ekonominin tam oturabilmesi için ikinci kuşağın işe başlaması lazım.
Çünkü birinci kuşağın oluşmuş bir kafa yapısı var. Bunun değişmesi çok zor. Hem
oradaki şirketlerimize iyi bir personel kapasitesi oluşuyor. Veya o öğrenciler
yarın devletin belli kademelerinde bir yönetici düzeyine çıkabilirlerse o
okullarda okumuş olduklarını herhalde unutmayacaklardır. Bu ülkeler arasındaki
ikili ilişkilerde önemli bir rol oynayacaktır.”
Tekin: Prestij sağlıyorlar
Cengiz Tekin (Norsel İnternational Ltd. Yönetim Kurulu Murahhas Azası)
işadamı olarak Fethullah Gülen’e saygı duyanlarca açılan okulların o ülkeye
katkısının devlet tarafından takdir edilmesinin önemine dikkat çekerek, “Ben
Türkmenistan için şunu söyleyebilirim. Türkmen devleti yapması gereken milli
eğitim faaliyetlerinin bir başkasının bila ücret ve iyi bir şekilde yapmasını
takdir ediyor. İkincisi bu güzel hizmet genel olarak Türk cemaatine ve
işadamlarına bir prestij sağlıyor. Bu prestij hassas ve diplomatik olarak
kullanılmalıdır. Üçüncüsü de bu yetişen gençlerin ilerde devlet kademelerinde
yer almaları ve Türkiye’ye ve Türk işadamlarına sempati duymaları nedeniyle
faydalı olacaktır.” dedi.
Azeri gazeteci: Müteşekkiriz
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Yayın organı Halk
Gazetesi Türkiye Daimi muhabiri Dr. Nazile Abbaslı ise bu okulların önemini
vurgulayarak, “Yeni bir insan ve yeni bir nesil yetiştiriliyor. Çok önemli bu.
Ben her zaman şunu söylüyorum. Biz Türkiye’den balık yemeyi değil balık
tutulmasını öğretsinler istiyoruz. Bugün işadamlarının çoğu Rus kızlarını tercih
ediyor. Bu okullardan yetişen kızlarımız da eğitimleriyle her alanda iş bulma
imkanına kavuşacaklar. Bu okulları yapanlara müteşekkiriz.” dedi. (Şerif
ERDİKİCİ / Ekonomi Servisi)
‘Zarar ediyor’ diye bedelsiz devri düşünülen
İsdemir’in özelleştirilme kararından sonra başında milyon dolarlar uçuşmaya
başladı. Genel Müdür Necip Ergil, özelleştirme ihalesinde kıyasıya bir rekabetin
yaşanacağını söyledi.
600
milyon dolarlık ek bir üniteyle otomobil ve beyaz eşyanın ham maddesi yassı
demiri üretebilecek, kendi limanına sahip İsdemir’e sektördeki devler talip
oldu. Özelleştirme İdaresi’nin ‘yükümlülük’ olarak sunduğu yassı demir ünitesi
eklenmesi şartını, ihaleye giren şirketler bir ‘lütuf’ olarak kabul etti. Sadece
inşaat demiri üretip stokladığı için 20 yıldır hep zarar eden İsdemir’i
şirketler zaten yassı demir için istiyor.
Limanı için bile değer
İsdemir Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Necip Ebegil, “İsdemir, Kardemir
gibi bir tesis değildir. Geleceği çok parlak. Dünyaya açılan pencere gibi kendi
özel limanı ile bulunabileceği en güzel yerde. İthalatı ihracatı diğer
tesislerden kolay. Arazisi, alt yapısı 10 milyon tonluk kapasiteye uygun.
İsdemir spekülatif kazanç istemeyen uzun vadeli yatırımcılar için kaçırılmayacak
bir fırsattır.” dedi.
Sembolik yüz bin dolara satılması şeklindeki bir teklif için “O ne ki?” diyen
Ebegil, bu tür rakamların yassı demir şartının önemini vurgulamak için
söylendiğini, 2,2 milyon ton üretim kapasitesine sahip İsdemir’de kıyasıya
rekabet yaşanacağını ifade etti. İhale şartnamesinde yassı demir ünitesi için 18
ayda başlama ve 5 yıl içinde hayata geçirme şartı aranıyor.
Fransız Usinor, Japon Mitsubishi ve Koreli Posko gibi ünlü şirketler
özelleştirme sonrası ham madde, mamul alım satımı ve yassı demir ünitesi kurmak
amacıyla İsdemir’i ziyaret ederek inceliyor. Genel müdür Ebegil, “Her yiğidin
bir yoğurt yiyişi vardır. Belki yeni gelen şirket ilk haftadan yassı demir
ünitesi yapım çalışmasına başlar.” diye konuştu.
Erdemir de talip
Geçen yıl 1,3 milyar dolarlık yassı demirin ithal edildiği Türkiye’de sadece
devlete ait Erdemir bu cins demiri üretebiliyor. Ankara’da geçen cuma günkü
görüşmeler sonunda yöresel konsorsiyumdan ayrılan Erdemir tek başına veya İş
Bankası’yla ihaleye girecek.
Ekinciler Holding’in başını çektiği yöresel konsorsiyumda Kardemir, Diler
Holding, İçdaş, Yazıcılar, işçiler adına Öz Çelik İş Sendikası, İskenderun’daki
işadamları derneği, sanayi ve ticaret odası, organize sanayi bölgesi,
haddeciler, nakliyeciler, esnaf odası yer alıyor. Öz Çelik İş İskenderun Şube
Başkanı Nihat Kıymacı, “Erdemir bir yerden tüyo alıp da yöresel konsorsiyumdan
çekildiyse boşuna sevinmesin. 11 bin İskenderunlunun çalıştığı İsdemir’e kimse
işçiyi hesaba katmadan elini kolunu sallayarak gelemez. Erdemir yassı mamulde
tekel hayali kuruyor.” dedi.
İsdemir’e teklif verme süresi 21 Temmuz 2000 günü sona erecek. (İbrahim BALTA /
İstanbul ZAMAN)
ÇEAŞ
belgeleri Ankara’da
Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) kayıtlarını göstermeyen Uzan’lara ait Çukurova
Elektrik Anonim Şirketi’ne SPK müfettişlerinin mali polis korumasında yaptığı
baskın sonrasındaki incelemeleri tamamlandı. Geçtiğimiz yıl şirketle ilgili
SPK’ya bilgi vermediği için hisse senetleri gözaltı pazarına alınan Uzan
ailesinin ÇEAŞ kuruluşundaki defter ve kayıtlarına el koyan mali polis bir
kamyon dolusu evrak elde etti. Kuruluşundan itibaren ortaklarına büyük kârlar
dağıtan ÇEAŞ’ta 1998 yılından itibaren zarar göstermeye başlayan Uzan’lar
hakkında SPK’nın nasıl bir karar vereceği, evrak ve kayıtların incelenmesinden
sonra belli olacak.
Evraklar Ankara’da
Adana Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri ile birlikte Çukurova Elektrik AŞ’nin
hesaplarını inceleyen SPK uzmanları Ankara’ya döndü. ÇEAŞ’a 29 Haziran Perşembe
günü akşam saatlerinde girerek, dün gece saat 23.00’e kadar incelemelerini Mali
Şube polisleri ile birlikte sürdüren SPK uzmanlarının, gece saat 02.00’de
Ankara’ya hareket ettikleri bildirildi. Mali Şube Müdürlüğü görevlileri ile sıkı
güvenlik önlemi altında ÇEAŞ’tan ayrılan SPK uzmanları, kamyona yüklenen
dosyaları da beraberlerinde götürdüler.
Bu arada, ÇEAŞ Genel Müdürü Musa Türker, şirketlerine polis nezaretinde baskın
düzenleyerek evraklara el koyan Sermaye Piyasası Kurulu’nun yasal olmadığını
iddia etti. Türker, yaptığı yazılı açıklamada, 18.12.1999 tarihinden sonraki
dönemle ilgili SPK’nın istediği bilgi ve belgeleri kurul uzmanlarına
verdiklerini belirterek, “Ancak yetkili kılınmadığı 18.12.1999 tarihinden önceki
bilgi
ve belgeleri polis baskınıyla almıştır.” iddiasında
bulundu. (Osman BALCI / Ankara ZAMAN)
|
|