SEVDAMIZ İSLÂHİYE
Hafta sonu (8 -
9 Mayıs 2010) güzel memleketimiz İslâhiye’deydik. Memlekete çok sık gitmeme
rağmen bu seyahat bende ayrı bir heyecan yarattı.
Neden mi ? Başta İslâhiye Kaymakamımız Sayın Resul Kır ve
İslâhiye Ticaret Odamızın çok değerli Başkanı Sayın Kemal Vural’ın öncülüğünde
geçekleştirilen bu organizasyonun amacı; “İslâhiye için neler yapılabilir?”
konusunu tartışmak olduğundan, ben ve tüm Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımızda
çok büyük heyecan yarattığını bu yazımın başında belirtmeliyim.
İstanbul İslâhiyeliler Derneği olarak bu organizasyona;
Dernek Başkanımız Sayın Yusuf Ağa Kuş, Gaziantepliler Federasyonu Genel
Muhasip’i ve Kurucu Başkanımız Sayın Hacı Çapar, Eski Yönetim Kurulu
üyelerimizden ve Federasyon Delegemiz Sayın Tali Demir, Mevcut Yönetim Kurulu
üyelerimizden Sayın Mehmet Kanoğlu ve Sayın Erol Aydın, Denetleme Kurulu Üyemiz
Sayın Ali Yılmaz ve Avrupa Yakası Bölge Sorumlumuz Sayın Bülent Kurt ve
hemşerilerimizden Prof. Dr. Sayın Halil Koyuncu, Sayın Cuma Öztürk, Gazeteci ve
Yazar Sayın Mehmet Ali Bulut ve Sayın Ahmet Şahap Ünlü ile birlikte katıldık.
Bizler, bu organizasyon planlanma aşamasında yaptığımız
Yönetim Kurulu Toplantısında, neler yapabileceğimiz hakkında fikir alışverişinde
bulunduk ve öncelikle yapılacak bu organizasyonda ortaya çıkan ana başlıkları
değerlendirip bu ana başlıklar üzerinde geleceğe dönük olarak
yapabileceklerimizi sıralayalım yönünde Yönetim Kurulumuzda karar aldık.
İslâhiye Ticaret Odasının hazırladığı program dâhilinde,
08 Mayıs 2010 Cumartesi günü Tilmen Höyük ve Yesemek Gezileri çok büyüleyiciydi.
Yine aynı gün akşam saatlerinde; Sayın Kaymakamımız, Sayın Belediye Başkanımız,
Rektörlerimiz Sayın Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve Prof. Dr. İbrahim Özdemir, benim
kendileri için her birine “İslâhiye Elçisi” dediğim değerli İslâhiyeli
Bürokratlarımız, çeşitli illerdeki İslâhiye Derneklerimizin Sayın Başkan ve
Yönetim Kurulu Üyeleri ve İslâhiyeli hemşerilerimizin de katılımları ile
gerçekleşen yemekli toplantıda, İslâhiye’mizin sorunları başlıklar halinde
tartışıldı.
Toplantı sırasında Sayın Kaymakamımız ve Ticaret Odası
Başkanımızın sunumlarının ardından, konuşmalar bölümüne geçilmiş ve tüm
hemşerilerimiz birbirinden değerli fikirlerini dile getirmiş oldu. Toplantıda
ortaya çıkan tabloda İslâhiye’mizin çok ciddi sorunları olduğu, ve bu sorunların
çözümü açısından Ankara’nın İslâhiye’mize yeteri kadar yardımcı olmadığı sonucu
çıkmıştır. Tartışılan sorunların çözümü için hiç şüphesiz tüm hemşerilerimiz
taşın altına ellerini koyacaktır. Ancak bu sorunların çözümü için, Ankara’nın
desteğinin olması gerekmektedir. Siyasi destek olmadan, toplantıda bahsedilen
sorunların sadece bir kaçı çözümlenebilir mahiyettedir.
Söz konusu toplantıda, İslahiye’nin sorunları ve bu
sorunlar için çözüm önerileri ile ilgili yaptığım kısa konuşmada özetle
değinmeye çalıştığım konuları burada da siz değerli hemşerilerimle paylaşmak
isterim;
1-
İslâhiye’mizin kalkınma modeli Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Modeli olmalıdır. Bu modele ilişkin projeler için Çiftçilerimizin ve
üreticilerimizin bu model hakkında bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bu
bilgilendirme aşamasında, İslâhiye Ticaret Odamız öncülüğünde mevcut olan veya
yeni kurulacak olan Üretici Birlikleri ile koordineli bir çalışma
yürütülmelidir.
2-
Üretici Birlikleri: Üretici Birlikleri, çok önemli bir
görev üstlenmektedir. Ülkemizin birçok yöresinde, o yörede üretilen ürünler ile
ilgili Üretici Birlikleri kurulmuş ve yöre çiftçileri hasat ettikleri
mahsullerine Müşteri bulma sıkıntısını, Üretici Birlikleri sayesinde bertaraf
etmiş durumdadırlar ve mahsullerini iyi bir fiyattan satma imkânı
bulmaktadırlar. Ayrıca, söz konusu Üretici Birlikleri ile birlikte Modern Tarım
Tekniklerinin de yörede yaygınlaştırılması ve Çiftçilerin bu konuda
bilinçlendirilmesi sağlanmaktadır. Bu nedenle diyorum ki; İslâhiye’miz için
öngörülen Tarıma Dayalı Kalkınma Modeli içerisinde olmazsa olmaz öneme sahip
olan Üretici Birliklerinin, bir an evvel kurulması gerekmektedir.
3-
Avrupa Birliği Hibe Programları: İslahiye Ticaret
Odasının girişimiyle Gaziantep Ticaret Odası Bünyesinde faaliyetlerine devam
eden Avrupa Birliği Bürosundan Çiftçilerimizin Hibe programlarından
faydalanmalarını sağlayabilmek ve hatta mümkünse İlçemize yönelik AB Hibe
programlarından kaynak sağlanabilecek nitelikteki projelerin geliştirilmesi
gerekmektedir.
4-
Özel Logo Çalışması: İslâhiyemiz’in Tarıma Dayalı
Kalkınma Modelini gerçekleştirmek için; İslâhiyeli Sanayicilerimiz tarafından
ilçemizde üretilen ürünlerin paketlerinde görünecek şekilde, Türk Patent
Enstitüsünden Tescil edilecek olan “İslahiye”
logosunu kullanmaları hem ilçemizin tanıtımını sağlar, hem
de ürünlerimizin coğrafi olarak da ilçemize ait olduğunu ifade eder diye
düşünüyorum.
İstanbul İslâhiyeliler Derneği olarak, toplantıda
tartışılan konular ile şüphesiz üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye
çalışacağız, ancak şunu ifade etmeliyim ki; dernekler olarak İslâhiye için bir
köprü görevi üstlenmeliyiz. Örneğin, İslâhiye’mizde üretilen ürünlerimizin
tanıtılması ve pazarlanması için üreticilerimize yardımcı olmak ve onlara uygun
ortamlar yaratmak için bir takım girişimlerde bulunabiliriz diye düşünüyorum.
Biz dernekler olarak yapacağımız organizasyonlarla, İslâhiye’mizin Meşhur
Biberinin, Hatun parmağı üzümünün ve güzel yöremizin diğer ürünlerinin
tanıtımına katkı sağlayabileceğimiz düşüncesindeyim.
İslâhiye Seyahatimizin son günü olan 09 Mayıs 2010 Pazar
günü ise, yine İslâhiye Ticaret Odasının düzenlemiş olduğu Hınzırlı (Huzurlu)
Yaylası gezisine katıldık. Bu gezi sayesinde farkına vardık ki, İslâhiye’miz
için diğer bir önemli konu ise Yayla Turizmi. 17 Şubat 1995 Tarih ve 22205
sayılı Resmi Gazete ile yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Hınzırlı (Huzurlu)
Yaylamız, Turizm Merkezi statüsüne kavuşturulmuştur. Böylesine bir Doğa
Harikasının tanıtımı ve geliştirilmesi için üzerimize düşen ne görev varsa onu
yapmak zorundayız diye düşünüyorum.
İslâhiye’miz ile ilgili mevcut sorunların tartışılması ve
çözüm önerilerinin aktarılması ile ilgili gerçekleştirdiğimiz bu seyahatin
sonucunda, toplantıya katılan herkesin geleceğe daha bir umutla baktığını ve tüm
katılımcılar açısından ortak görüş olarak, bu tip organizasyonların yılda en az
bir defa yapılması doğrultusunda karar alındı.
Yazımı ufak bir anekdotla bitirmek istiyorum;
Malumunuz İslâhiyeliler Derneği mevcut Yönetim Kurulu, siz
değerli hemşerilerimizin teveccühü neticesinde 14 Şubat 2009 tarihinde yapılan
Genel Kurul ile göreve gelmiş bulunmaktadır. Genel Kurulumuz esnasında
hemşerilerimiz; “Özelikle mi Sevgililer Günü olan 14 Şubat günü Genel Kurulu
yaptınız ?” diye sormuşlar, ben de kendilerine; “Herkes bugün sevgilisiyle
buluşuyor bizimde sevgilimiz İslâhiye, dolayısıyla bugün Genel Kurul yapmamız
çok normal” demiştim.
08 – 09 Mayıs 2010 tarihlerinde yapılan organizasyonu
gerçekleştiren Başta Kaymakamımız Sayın Resul Kır Beyefendiye, çok değerli
dostum İslâhiye Ticaret Odası Başkanı Sayın Kemal Vural’a ve emeği geçen tüm
arkadaşlarımıza bizleri Sevgilimizle, Sevdamızla yani İslâhiye’miz ile
buluşturdukları için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Av. Selim KARAHAN
|
|